Türk Kurtuluş Savaşı (1919-1922): Milli Mücadele ve Yeni Bir Başlangıç
Türk Kurtuluş Savaşı, 20. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü sonrasında Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasını sağlayan, halkın bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgesi haline gelmiş tarihi bir süreçtir. 1919-1922 yılları arasında süren bu mücadele, Türk milletinin işgalci güçlere karşı verdiği destansı bir direnişi, bağımsızlık arzusu ve ulusal egemenlik anlayışını simgelemektedir.
Türk Kurtuluş Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'nda yenilmesiyle başlar. 1918 yılında imzalanan Mondros Ateşkesi, Osmanlı'nın fiilen savaş dışı kalmasını ve topraklarının işgale açık hale gelmesini sağlayan bir antlaşmadır. Bu antlaşma, sadece askeri anlamda değil, aynı zamanda siyasi anlamda da büyük bir yıkımı beraberinde getirmiştir. İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya) ve onların yerel işbirlikçileri, Osmanlı'nın zayıflığından faydalanarak Anadolu'yu işgal etmeye başlamıştır.
İstanbul'daki Osmanlı hükümeti, işgallere karşı yeterli direnci gösterememiş ve bu durum, halk arasında büyük bir umutsuzluk yaratmıştır. Ancak, bu zorlu dönemde Mustafa Kemal Paşa (daha sonra Atatürk), Kurtuluş Savaşı’nın lideri olarak öne çıkmaya başlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır. Bu tarihten itibaren, Anadolu'da çeşitli şehirlerde milli direniş hareketleri hız kazanmış ve halkın işgallere karşı tepkisi giderek büyümüştür. Mustafa Kemal, milli birliği sağlamak amacıyla Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde kongreler düzenleyerek halkı harekete geçirmiştir.
1919 yılında Sivas’ta toplanan Sivas Kongresi ve 1920'de Ankara’da kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli mücadelenin siyasi ve hukuki temellerini atmıştır. Bu süreç, yalnızca askeri bir direniş değil, aynı zamanda bir devlet kurma mücadelesi olarak da şekillenmiştir.
Kurtuluş Savaşı, üç ana safhada şekillenmiştir:
Doğu Cephesi (Ermenilere karşı mücadele): Sovyet Rusya'nın desteğiyle Ermenilere karşı verilen mücadele, özellikle 1920-1921 yıllarında yoğunlaşmıştır. Bu cephede, Kazım Karabekir Paşa'nın komutasındaki Türk birlikleri başarılı olmuştur.
Güney Cephesi (Fransa’ya karşı mücadele): Fransızlar, 1919’da işgal ettikleri Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Ermenilerle birlikte bölgedeki Türk nüfusuna karşı baskılar yapmışlardır. Ancak, Türk kuvvetleri, Fransızları 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile bölgeden çıkmaya zorlamıştır.
Batı Cephesi (Yunanlılara karşı mücadele): En yoğun ve en kritik cephelerden biri, Yunanistan'ın Anadolu'daki işgaliyle başlayan Batı Cephesi olmuştur. Yunan Ordusu, 1919-1921 yılları arasında işgal ettiği İzmir ve çevresindeki bölgelerde genişlemeye devam etmiş, ancak Türk direnişi bu işgali durdurmuş ve 1922’de Büyük Taarruz’un zaferle sonuçlanmasını sağlamıştır.
Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922’de, Mustafa Kemal Paşa'nın komutasındaki Türk ordusunun Yunan kuvvetlerine karşı başlattığı ve zaferle sonuçlanan bir harekâttır. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşu ve ardından gelen yunan kuvvetlerinin geri çekilişi, Kurtuluş Savaşı’nın sona erdiğini ve Türk milletinin zafer kazandığını simgelemektedir.
Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri zaferi, uluslararası alanda da diplomatik başarıya dönüşmüştür. Savaşın ardından, 1923 yılında Lozan'da yapılan barış görüşmeleriyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları uluslararası olarak tanınmış ve ülkenin bağımsızlığı resmen kabul edilmiştir. Lozan Antlaşması, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun sona erdiğinin de bir simgesidir.
29 Ekim 1923'te ise Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilan ederek, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu vurgulamış ve yeni bir devletin temellerini atmıştır. Bu tarih, yalnızca bir devletin kurulmasının değil, aynı zamanda halkın iradesine dayalı modern bir toplum yapısının şekillendirildiği gündür.
Türk Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi olarak tarihe geçmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazandığı bu zafer, Türk halkının topyekûn bir direniş göstermesinin ve bağımsızlık için verdiği mücadelenin sembolü olmuştur. Savaşın sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün devrimleri ile modern bir devlet haline gelmiş, Türk milletinin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda adımlar atılmıştır.
Türk Kurtuluş Savaşı, sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda ulusal bilincin ve özgürlük mücadelesinin simgesi olarak, dünyada benzer bağımsızlık hareketlerine ilham vermiştir. Bu zafer, milletin azim ve kararlılıkla her türlü engeli aşabileceğinin ve bağımsızlık için gereken fedakarlığı gösterebileceğinin güçlü bir örneğidir.
Atatürk, Mustafa Kemal. Nutuk.
Erkin, Ömer. Türk Kurtuluş Savaşı.
Karal, Enver Ziya. Türk Kurtuluş Savaşı Tarihi.